6 Kasım 2010 Cumartesi

MONEM BATIĞI

Dalış Noktasının Adı : MONEM BATIĞI

Koordinatları enlem : 38°24'25.19"K / boylam : 26°17'14.50"E

rüzgar yön ve hız : KARAYEL / 2 Bft

Maximum Derinlik : 20,8 metre

su sıcaklığı : 20 Cº

Dalış Süresi : 50 dk




 Güneşin pırıl pırıl olduğu güzel bir cumartesi sabahı. Malzemelerimizi kuşanıp suya inmek için can atıyorduk. İlker arkadaşım ve ben moneme ilk kez dalacağımız için biraz heyecanlıydık . dalış noktasına doğru yol almaya başladık.
Dalış noktasına geldiğimizde teknemizi demirleyip malzemelerimizi hazırlamaya başladık. Elbiselerimizi giydikten sonra artık suya atlamaya hazırdık. Aşağıya indiğimizde biraz ilerledik ve ufak bir sapmayla gemiye ulaştık. Buda bize hiç değilse birimizde pusula olmasının şart olduğunu gösterdi.




Planktonların çokluğu ve birazda akıntı olması görüntüyü kısıtlamıştı. Geminin orta kısmından güvertesine kadar yükseldik. Mümkün olduğunca gemiye dokunmamaya dikkat ediyorduk. Yüzeylerde kabuk olduğu için dokunmak malzemelerimize zarar verebilirdi. Ve çapariz olmamak için çok dikkat ediyorduk. Serkan abi önde biz arkada geminin kıç bölümüne doğru ilerlemeye başladık . böyle bir batıkta gezmek insana çok heyecan veriyordu.

Açıkçası dalışlarımın arasında en keyif aldığım dalış bu dalıştı. Bu kadar büyük bir gemiyle karşılaşacağımı düşünmüyordum. Geminin yaklaşık uzunluğu 73-75 metre civarı. Yüksekliği de direklerinin su üstüne kadar çıktığını düşünürsek 18-20 metre civarı. Çok güzel bir resif oluşturmuştu. Çok çeşitli canlılar mevcut . tekrar sökülüp götürülmek istenmesi bence çok yanlış. Umarım bu fikirlerinden vazgeçerler ve monem canlıların evi olmaya devam eder. sonraki dalışlarda görüşmek üzere...


 


  
















Yükleyen crower35.
Yükleyen crower35

16 Ekim 2010 Cumartesi

İŞTE İLK DALIŞ



 Dalış Noktasının Adı          : YATAK ODASI
Koordinatları  enlem : 38°25'24.86"K  / boylam : 26°19'24.59"E
rüzgar  yön ve hız                : KIBLE / 3-4 Bft
Maximum Derinlik              : 15,7 metre
su sıcaklığı                          : 21 Cº
Dalış Süresi                        : 30 dk


    Evet uzun bir bekleyiş ve sabrın sonunda kendi ekibizimi kurmayı başardık. bu ekibi kurmaktaki amacımız, aynı yerlere dalış yapmaktansa farklı bölgelere dalmak ve bu değişik yerleri paylaşmaktı. çeşme bölgesinde nerede dalacağımızı planlarken havanın bozuk olması bizi biraz tedirgin ediyordu. limana geldiğimizde dalış okullarının teknelerinin kapalı olduğunu görünce, dalış için uygun bir gün olmadığını düşündük. ancak bir kere niyet etmiştik. vazgeçmek biraz zordu bizim için. kendi malzemelerimizle dalmanın heyecanı da galip geliyordu. en azından İlker ve benim için :) sonuçta Serkan abi yıllarıdır kendi malzemesini kullanıyordu ve hep bizim başımızın etini yiyiyordu " olum kendi malzemenizi alın " diyerek. onun bu söylemlerinin sebebini şimdi daha iyi anlıyoruz...

    Her ne kadar farklı yerler desekte başlangıcı bir klasikte yaptık. yatak odasında. hemen hemen her dalgıcın çeşmeye geldiğinde en az bir kere dalış yaptığı bir noktadır yatak odası. konum olarak ve su altı yapısı olarak değişik bir havası vardır. gidenler mutlaka mağarasına girip, üstü açık minik havuzunda soluklanmıştır.

    Teknemizi uygun şekilde demirledikten sonra yavaş yavaş hazırlanmaya başladık. Sakız adasının tepesindeki karabulutların çoğalması ve gök gürültüsünün artması, birazdan yağmurun bizi de ıslatacağının habercisiydi. Biz zaten ıslanmaya gelmiştik :) işin ilginç tarafı bir yandan bulutlar yağmura hazırlanırken , bir yandan da güneş ara ara yüzünü gösteriyordu. şamandıramızı suya saldık, malzemelerimizi hazırladık ve birbirimizi kontrol ettikten sonra dalışa hazırdık.


   Uzun süre dalmadığımız için başlangıcı sığ bir bölgeden yapmaya karar vermiştik. Biz tam suya girdiğimizde beklediğimiz yağmurda yağmaya başlamıştı. İşte başlıyoruz, havamızı boşalttık ve çapa demirinden inmeye başladık.

   
 İlk durağımız mağara. Mağaranın 2 girişi var. Bu girişlerden birinde bizi bir hatunun heykeli bekliyordu. Ona selam verdikten sonra, tabiki sağa sola çarpmamaya dikkat ederek,  mağaranın iç kısmına geçip, gök kubbeyle buluştuğumuz küçük havuzda soluklandık.


Biraz sohbet edip, yağan yağmurun tadını çıkardıktan sonra tekrar aşağı inerek mağaranın diğer ağzından dışarı çıktık.






   Mağaradan çıkar çıkmaz sağ tarafta bulunan köprü şeklindeki noktaya yükseldik. Burası karagöz balıklarının sürekli takıldığı bir mekan. buradan ayrıldıklarını hiç görmedim.




Daha önceden de daldığımız için, bu dalışın yeterli olduğunu düşünerek tekneye geri dönmeye karar verdik. dönüşte bir iki poz daha yakalıyıp yükselmeye başladık.



Böylece ekibimizin ilk dalışını tamamlamış olduk. Yüzeye çıktığımızda sakız adasının tepesinde çakan şimşeklerin bizim tepemizde de çaktığını görünce, hemen sudan çıkarak kendimize daha güvenli bir yer bulmaya karar verdik. Anlaşılan bu bozuk hava ve nereden eseceği belli olmaya rüzgar bugün bizi baya zorlayacaktı. Hemen makri adasına doğru yola koyulduk. İkinci dalışımızı makrinin sakin koylarından birinde yapmaya karar verdik.

Serkan Abinin Bebeği, Dalış Teknemiz  SMILE



MAKRİ ADASI ( NONEM )

Dalış Noktasının  Adı              : NONEM - MAKRİ ADASI
Koordinatları  enlem 38°25'6.82"K  - boylam 26°18'44.49"E
Rüzgar  Yön ve Hız                : KIBLE  / 3-4 Bft
Maximum Derinlik                  : 17,1 Metre
Su sıcaklığı                             : 21 Cº
Dalış Süresi                            : 42 dk







İlk dalışımızı bitirmemizin ardından, “sakin bir liman aramak” derler ya bizde aynen öyle 2. Dalışımızı yapacak sakin bir koy aradık. Bulunduğumuz noktaya yakın olması ve sakin olması nedeniyle de Makri adasının güneydoğu kısmına dalmaya karar verdik. Bu bölgenin diğer bir adı da nonem.  Dalış okullarının genelde yeni arkadaşları daldırdığı bir nokta. Dalacağımız noktaya gelince, rüzgarın durumuna göre demir attık. Biraz beklemeye karar verdik. Sonuçta teknede üç kişiydik ve üçümüzde dalacaktık. Teknenin kıyıya doğru sürüklenme tehlikesini göz önünde bulundurmalıydık. Tekne yerine oturduktan sonra zaten hazır olan takımlarımızı suya atarak ikinci dalışımıza başladık.

Dalışın ilk anlarında bizi güzel bir iskorpit karşıladı. 1-2 poz verdikten sonra sinirli balığımızı orada bırakıp dalışa devam ediyoruz.  Dalışlarımız esnasın da  bol miktarda gördüğümüz deniz tavşanlarına iki dalışta da rastlayamadık. Gözlerimiz aradı desek yalan olmaz. Deniz yıldızları, deniz çıyanları ve birkaç amphora görüyoruz.


İlker arkadaşım her zamanki gibi kadrajıma giriyordu. Amphora’nın fotoğrafını çekecekken kafasını uzatıyor. eee o bunu hep yapıyor :) adam poz vermeyi seviyor.


Zamanın nasıl geçtiğini anlamadan, birde bakıyoruz havamız 70 bar. dönüş vakti geldi diyor ve tekneye doğru dönüşe geçiyoruz. Tekneye çıkarken hepimizin aklında aynı şey var . Melemen.


Hemen malzemelerimizi hızlı bir şekilde toparlayıp, yemek yemek ve keyif çatmak için kendimize alan yaratıyoruz.
Ben hemen domatesleri, biberleri ve soğanları küçük küçük doğramaya başlıyorum. İlker’de tavanın başına geçerek, kestiğim malzemeleri tavada pişirmeye başlıyor. Üzerinede yumurtaları da kırdıktan sonra kayıntı başlıyor. 2 ekmeği mideye indirdikten sonra sıra geliyor çay keyfine. Artık dönüş vakti geldi. Demir alıp dalyan limanına doğru yol alıyoruz. Sonraki dalışlarda görüşmek üzere..

"NE CENNET ŞEY ŞU DENİZ "

...............................................................Yaman KORAY


Yayınlarda, başlıklarda ve albümlerde kullanılan tüm fotoğraflar ; Serkan GÜRANÇ, Hakan ZEYTİNDALI ve İlker SEZER' e aittir.